• Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim

AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA / RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU (TCK M.204)

  • Anasayfa
  • -
  • AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA / RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU (TCK M.204)
AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA / RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU (TCK M.204)
Av. Asile Betül YAYLA Av. Asile Betül YAYLA 20.01.2021

AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA / RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU (TCK M.204)

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ nda Kamu Düzenine Karşı Suçlar bölümünde madde 204 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

TCK MADDE 204: Resmi belgede sahtecilik

(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.

Türk Ceza Kanununda Sahtecilik suçları, resmi ve özel belge ayrımına dayandırılmıştır. Her iki suç da seçimlik hareketli bir suçtur. Belgede sahtecilik suçu:

·        Tamamen sahte bir belge düzenlenmekle Taklit suretiyle,

·        Gerçek bir belgeyi değiştirmek Tahrif/Tağyir/Değiştirme/Başkalaştırma suretiyle,

·        Gerçek bir belge düzenlenirken düzenleyene yalan beyanda bulunarak tamamen sahte belgedeki gibi,

·        Gerçek bir belgeyi kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak suretiyle işlenebilir.

Resmi belge, bir kamu görevlisi tarafından, görevi gereği olarak düzenlenen yazıyı ifade etmektedir. Yazının belge kabul edilebilmesi için; yazılı olmalı, yazının içeriği olmalı, düzenleyicisi belli olmalı, hukuken hüküm ifade etmelidir.

SAHTECİLİK SUÇLARINDA ZARAR OLASILIĞI VAR KABUL EDİLİR.BELGENİN KULLANILMASI ŞARTI ARANMAZ. Resmi belgede sahtecilik suçu hem kamu güvenini bozmalı hem de kişilerin haklarını ihlal ederek zarar olma olasılığı doğurmalıdır. Suç konusu resmi evrakın somut bir zarar meydana getirmesi şart değildir.

Resmi evrakta sahtecilik suçu bir kişi aleyhine işlense bile suçun mağduru daima devlet olarak kabul edilmektedir. Fail, suçu işleyerek kamu güvenini zedelemiştir. İşlenen suç nedeniyle maddi-manevi zarar gören gerçek kişiler mağdur değil, “suçtan zarar gören” sıfatıyla soruşturma ve kovuşturmada şikâyetçi olup yargılamaya katılabilirler (Yargıtay Ceza Genel Kurulu – 2014/202 K.)

Resmi belgede sahtecilik suçunun en önemli şartlarından biri belgenin “aldatıcılık” özelliğine sahip olmasıdır. Resmi belgede sahtecilik suçlarında; suça konu belge / belgelerin aldatma yeteneği olup olmadığının tayin ve takdirinin hâkime ait olup, suça konu belgen aslının öncelikle aldırılması ve duruşma sırasında da emanetten celp edilerek incelenip, genel özelliklerinin ve aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının duruşma tutanağına yansıtılması gerekir. (İzmir BAM 6.Ceza Dairesi 2019/1695E-2019/1297K )

Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte belgenin ilk bakışta bakılınca sahte olduğunun anlaşılamaması, yani iğfal kabiliyetinin bulunması gereklidir. İğfal kabiliyeti; tamamen sahte olarak düzenlenmiş veya tahrifat yoluyla değiştirilmiş bir belgenin, ibraz edilen şahıslarca bu sahteliğinin anlaşılıp anlaşılamayacağı hususudur. Kanunun iğfal kabiliyetinin varlığını aradığı hallerde, belgenin sahteliği ibraz edilen şahıslarca ilk bakışta anlaşılabilecek nitelikte ise, bu durumda hukuken suçun oluşmadığı; ilk bakıldığında anlaşılabilecek nitelikte değil ise, bu durumda hukuken suçun oluştuğu kabul edilir.

İlk bakışta anlaşılma konusu; belgenin niteliği, tedavül özelliği, ibraz edilecek şahısların nitelikleri, belgenin kaynağından araştırılma zorunluluğunun olup olmaması gibi durumlar dikkate alınarak belirlenir.  İğfal kabiliyeti, her belge için somut olaylara göre ayrı ayrı değerlendirilerek belirlenir.

Sahte belgenin iğfal kabiliyeti yoksa bu suç oluşmaz.

Yargıtay, sahtecilik suçunda zarar olasılığı ile aldatma kabiliyeti arasındaki bağı şu şekilde açıklamıştır; “Zarar olasılığının bulunması için belgede yapılan sahteciliğin çok sayıda kişiyi aldatacak nitelikte olması, bir başka anlatımla belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması gerekir. Aldatma keyfiyeti belgeden objektif olarak anlaşılmalıdır. Muhatabın hatasından, dikkatsizlik ya da özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfal, aldatma yeteneğinin varlığını göstermez.” (Ceza Genel Kurulu 14/10/2003, 6-232/250)

Resmi belgede sahtecilik suçu bakımından rıza hukuka uygunluk nedeni değildir. Adına belge düzenlenen kişinin fiilden önce belge düzenlenmesi veya değişiklik yapılması konusunda açık veya zımni rızasının varlığı olmasına rağmen, failde zarar verme bilinci yoksa, zarar verme bilincinin bulunmaması nedeniyle suçun oluşmadığı kabul edilmektedir :

“Belgelerde sahtekârlık suçlarında kast, zarar vermek bilinci ve iradesi olarak kabul edilmektedir. Mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan sanığın mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığı ileri sürülemez. Ancak doğal olarak, rıza üzerine başkasının imzasını taklit eden failin, mağdura her hangi bir zarar vermeyeceği kanısı ile hareket ettiği sabit olmalıdır. Mağdurun rızasının ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Mağdurun rızası açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamaz. Yargıtay’ın duraksamasız uygulamaları da bu yöndedir.”  ( 11.CD. 06.02.2008,2007/8425 - 2008/617 )

Resmi Evrakta (Belgede) Sahtecilik Suçunun Nitelikli Halleri

Resmi evrakta sahtecilik suçunun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli halleri:

  • Kamu görevlisinin resmi belgeyi sahte olarak düzenlemesi, değiştirmesi, kullanması (TCK 204/2).
  • Belgenin sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli belgelerden olması (TCK 204/3).
[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]

SON MAKALELER

ETİKETLER

Çalışma Alanlarımız

  • Aile Hukuku
  • Miras Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • SağlıK Hukuku
  • Bilişim Hukuku
  • İdare Hukuku

İletişim

  • 0 506 381 34 39
  • info@asileyayla.av.tr
  • Reşatbey Mh. Türkkuşu Cd. Günep Panaroma İş Merkezi B Blok Kat:10 Daire:1002 01120 Seyhan / Adana

Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu  © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

Brunsia Web Architects
[Kod-Blog-Baslik]

[Kod-Blog-Baslik]


DEVAMINI OKU
[Kod-Blog-Icerik]

  • 1
\
  • [Kod-Adi]