DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
Ticari hayatta rekabetin; işletmelerin verimini arttırıcı, üretilen mal ve hizmetlerin kalitesini yükseltici ve fiyatları düşürücü fonksiyonları bulunduğu ileri sürülmekte olup; bu yönüyle yararlı olan rekabetin dürüstlük kuralları içinde yapılması ve kötüye kullanılmaması gerekir.(Arkan Sabih Ticari İşletme Hukuku, Bankacılık Enstitüsü, 2011, s:308)
Rekabet yasağı sözleşmesinin amacı, işçi tarafından işverene ait sırların başka bir iş ya da çalışma ilişkisi içerisinde kullanılmasının önüne geçilmesidir. İşçi iş ilişkisi içerisinde işverene ait birçok sırrı öğrenebilmekte, işverenin müşterileri ile ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmaktadır. Dolayısıyla işveren işçisi ile yapacağı sözleşme ile sırların saklanmasını veya rekabetin yasaklanmasını taahhüt altına alabilir.
Rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin kendi rızasıyla hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra;
· Belirli bir yer,
· Zaman ve
· İşin Türüyle sınırlı olacak şekilde,
İşverenine rakip bir işletme açmayacağını veya rakip bir işletmede çalışmayacağını ya da böyle bir işletmeyle başka bir menfaat ilişkisi içinde bulunmayacağını taahhüt ettiği sözleşmedir. Rekabet yasağı sözleşmesi yazılı şekilde yapılır.
“Yazılı şekil şartı, rekabet yasağında yapılacak her türlü değişiklik hakkında da geçerlidir (BK. m. 12). Ancak, şekil şartının sadece işçiyi korumak amacıyla öngörüldüğü dikkate alınırsa, yasağın sözlü olarak da ortadan kaldırılabileceğini kabul etmek doğru olur. Şekil şartına aykırılık bir butlan sebebidir ve geçersizliğin işçi tarafından ileri sürülmesi,hakkın kötüye kullanılmasıyla ilgili esaslara tâbi değildir. Çünkü işçiden şekil şartına uyulması konusunda işvereni ikaz etmesi beklenemez; yasağın geçerli bir biçimde kararlaştırılmasını sağlamak işverene düşer.”( Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, 28.03.2013 tarihli 2010/25792 E, 2013/10539K)
İş ilişkisinin devamı süresince işçinin en önemli borçlarından biri, sadakat borcudur. Sadakat borcu en genel tanımıyla“işverenin ve iş yerinin çıkarlarını koruma, işverene ticari veya mesleki bakımdan zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınma” şeklinde tanımlanabilir. (SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, 8. Baskı, İstanbul 2012, s. 360.)
İşçinin sadakat borcu kapsamında uyması zorunlu olan davranışlarının başında işverenle rekabet etmemek gelmektedir. (DOĞAN YENİSEY,Kübra/ÖZTÜRK, Özgür, “İşçinin Sözleşme Sonrası Ticari Sırları Saklama Yükümlülüğü”)
Rekabet yasağı Borçlar Kanunu madde 444-447 arasında düzenlenmiştir.
MADDE 444: Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması,işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.
“İş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise, buna dayalı olarak açılacak dava, niteliği itibariyle 818 sayılı BK’ nın348. maddesi (TBK m.444) kapsamına girmekle ve bu kapsamdaki davalar TTK. nın4/1-3 maddesinin (6102 S.K. m.4/1-c) açık hükmü karşısında tarafların sıfatına bakılmaksızın mutlak ticari davalardan olmakla, bu tür davaların ticaret mahkemesinde incelenip karara bağlanması gerekir.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2012/9-854E, 2013/292K )
Borçlar Kanunu Madde 445’e göre: Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer,zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi,özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.
BK MADDE 446: Rekabet yasağına aykırı davranan işçi,bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.
Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır.
İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla,kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.
BK MADDE 447: Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer.Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]