• Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim

MARKA HUKUKU MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE SİCİLDEN TERKİNİ

  • Anasayfa
  • -
  • MARKA HUKUKU MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE SİCİLDEN TERKİNİ
MARKA HUKUKU MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE SİCİLDEN TERKİNİ
Av. Asile Betül YAYLA Av. Asile Betül YAYLA 24.03.2020

MARKA HUKUKU

MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE SİCİLDEN TERKİNİ

Günümüzde markaların korunmasına ilişkin esasları,kuralları ve şartları düzenleyen temel mevzuat 24/06/1995 tarihli 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname(KHK)’ dır. Fikri ve sınai haklar içinde yer alan “marka hukuku” konusunda hukuk sistemimizde özel bir kanun bulunmamaktadır.

KHK’ nın 5. maddesine göre marka:

Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmesini sağlaması koşulu ile kişi adları dahil,özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen,baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretlerdir.

Marka başvurusunun yapılması ile birlikte marka tescil edilene kadar geçen sürede haksız rekabet hükümlerine göre marka korumasından yararlanılır. Başvuru ile KHK kapsamında elde edilen hak ise, sonraki başvuruların tescilini, bir itirazla önleme hakkı sağlamaktadır (KHK Madde 8).

 Marka sahibi,ilgili markanın tescil edilmesi ile birlikte KHK çerçevesinde marka korumasını elde eder. Tescilli markanın koruma süresi, KHK Madde 40’ a göre başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır.


MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE SİCİLDEN TERKİNİ TALEBİ

KHK’ nın 42. maddesinde sınırlı sayıda sayılan hükümsüzlük hallerinden birinin varlığı halinde, mahkemenin hükümsüzlük kararı vermesi ile marka tescilinin sicilden terkin edilmesi halidir.

Markanın hükümsüzlüğü davasının açılabilmesi için hükümsüzlüğü iddia edilen markanın kanuni usul ve kurallara uygun olarak tescil edilmiş olması gerekir.

KHK’ nın 42. maddesine göre herhangi bir hükümsüzlük hali mevcutsa; markanın hükümsüz olduğuna ilişkin tespit niteliğinde mahkeme kararının alınması yanında Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından mahkeme kararına binaen hükümsüzlüğüne karar verilen markanın sicilden terkinine hükmedilir.

KHK’ nın 42. Maddesinde altı bent olarak sayılan hükümsüzlük halleri şunlardır:

1-    KHK’ nın7. maddesinde sayılan mutlak red sebeplerinin varlığı,

2-    KHK’ nın8. maddesinde sayılan nisbi red sebeplerinin varlığı,

3-    Markanın kullanılmaması sonucu KHK’ nın 14. Maddesine aykırılık,

4-    Marka sahibinin davranışları nedeniyle, markanın mal ve hizmetler için yaygın bir ad haline gelmesi,

5-    Hak sahibi veya yetkili kıldığı kişi tarafından kullanım sonucunda tescil edildiği mal ve hizmetlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri ve coğrafi kaynağı konusunda halkta yanlış anlama ihtimalinin olması,

6-    Markanın teknik yönetmeliğe aykırı olarak kullanılarak KHK’ nın 59. Maddesine aykırılık.

“Dava, markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkini talebidir. Davacı markasının tanınmış marka olduğu, Paris Sözleşmesinin 6. mükerrer maddesine göre kötü niyetle tescil edilen markanın terkini için süre konulamayacağı ve akit ülkelerin aynı veya benzer mallar için kullanıldığı bilinen markanın, aynı veya taklidinin tescilini ülke yasalarına göre re’ sen veya talep üzerine iptal etmeyi taahhüt ettiği, anılan sözleşmenin 6. mükerrer 3. bendi anlamında kötü niyetle tescil edilen markanın iptali gerektiğinden bahisle, davanın kabulüne karar verilmesi isabetlidir.” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 26/09/2006 tarihli 2005/8389E, 2006/9281Kararı

[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]

SON MAKALELER

ETİKETLER

Çalışma Alanlarımız

  • Aile Hukuku
  • Miras Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • SağlıK Hukuku
  • Bilişim Hukuku
  • İdare Hukuku

İletişim

  • 0 532 380 61 44
  • info@asileyayla.av.tr
  • Reşatbey Mh. Türkkuşu Cd. Günep Panaroma İş Merkezi B Blok Kat:10 Daire:1002 01120 Seyhan / Adana

Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu  © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

Brunsia Web Architects
[Kod-Blog-Baslik]

[Kod-Blog-Baslik]


DEVAMINI OKU
[Kod-Blog-Icerik]

  • 1
\
  • [Kod-Adi]