• Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim

KORONAVİRÜS SALGINININ SÖZLEŞMELERE ETKİSİ Koronavirüs Salgını Sözleşmeler Açısından Mücbir Sebep Sayılır mı?

  • Anasayfa
  • -
  • KORONAVİRÜS SALGINININ SÖZLEŞMELERE ETKİSİ Koronavirüs Salgını Sözleşmeler Açısından Mücbir Sebep Sayılır mı?
KORONAVİRÜS SALGINININ SÖZLEŞMELERE ETKİSİ Koronavirüs Salgını Sözleşmeler Açısından Mücbir Sebep Sayılır mı?
Av. Asile Betül YAYLA Av. Asile Betül YAYLA 24.04.2020

KORONAVİRÜS SALGINININ SÖZLEŞMELERE ETKİSİ

Koronavirüs Salgını Sözleşmeler Açısından Mücbir Sebep Sayılır mı?

Koronavirüs salgınının mevcut ve ileride artabilecek ekonomik etkileri de düşünüldüğünde akla gelen ilk sorulardan biri, koronavirüsünün sözleşme ilişkileri açısından mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceğidir.

Mücbir sebebe Türk Kanunlarında yer verilmediği için Yargıtay içtihatları ve doktrinler ışığında mücbir sebep olup olmayacağını değerlendirebiliriz.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 15/12/2014 Tarihli 2014/13893E, 2014/19777Kararında:

“ Mücbir sebep bir sorumluluğun yerine getirilmesini veya bir hakkın veya hukuksal imkanının veya kanuni bir avantajın kullanılmasını veya talep edilmesini, kısmen veya tamamen, geçici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu kaldıran veya yerine getirilmesini, süresini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren, bir hakkın veya hukuksal imkanın veya kanuni bir avantajın kullanılmasına ilişkin sürelerin yeniden tanınmasını, sürelerin uzatılmasını veya eski hale iade edilmesini gerekli ve zorunlu kılan, kişinin önceden beklemediği, öngöremeyeceği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile,kişilerin alabilecekleri her türlü tedbirlere rağmen meydana gelmesini engelleyemeyeceği, kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olan, dıştan gelen, olağan üstü, olağan dışı ve mutad ve devamlı olanın dışında gerçekleşen nitelikte bir olay, olgu veya durumdur.”

Yargıtay kararlarına göre bir olayın mücbir sebep olabilmesi için:

  • Mücbir sebebin tarafların kontrol alanlarının dışında gerçekleşmiş olması,
  • Hukuki ilişkinin kurulduğu tarihte mücbir sebebin öngörülemeyecek olması veya olay öngörülse dahi, olayın somut etkisinin bu denli büyük olacağının öngörülememesi,
  • Tüm önlemler alınmasına rağmen mücbir sebebin sözleşme edimini ifayı imkansız hale getirmesinin önlenememesi
  • Kişilerin tedbir alma ve ihmalde bulunmama yükümlülüklerini aşan nitelikte ve ağırlıkta olması,
  • Dıştan gelen, olağan üstü, olağan dışı nitelikte bir olay, olgu veya durum olması gerekmektedir.

Günümüz itibariyle koronavirüsün Türkiye’de mücbir sebep oluşturabileceği yönünde herhangi bir resmi beyan bulunmamaktadır.

Koronavirüsünün tüm dünya gündemi açısından yeni bir olay olması, Türkiye açısından henüz verilmiş bir yargı kararının bulunmaması açısından mevcut sözleşmelere etkisini değerlendirmek şu an için hukuki yorumlardan ibarettir. Daha önceki yargı kararlarındaki hiçbir salgına benzememesi, seyrinin çok farklı ilerlemesi, öngörülemez hızla yayılması düşünüldüğünde korona virüsünün mücbir sebep oluşturduğu kanaatindeyim.

Mücbir sebebin sözleşmelere etkisi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun ifa imkansızlığı başlığı altında 136. Maddede:

“Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.

Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder.

Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmiştir. 

Kanun maddesi de göz önüne alınarak, sözleşmenin tarafları için mücbir sebep teşkil edip etmediğinin tespiti her olay, her sözleşme ilişkisi özelinde değerlendirilmelidir.

 

[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]

SON MAKALELER

ETİKETLER

Çalışma Alanlarımız

  • Aile Hukuku
  • Miras Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • SağlıK Hukuku
  • Bilişim Hukuku
  • İdare Hukuku

İletişim

  • 0 506 381 34 39
  • info@asileyayla.av.tr
  • Reşatbey Mh. Türkkuşu Cd. Günep Panaroma İş Merkezi B Blok Kat:10 Daire:1002 01120 Seyhan / Adana

Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu  © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

Brunsia Web Architects
[Kod-Blog-Baslik]

[Kod-Blog-Baslik]


DEVAMINI OKU
[Kod-Blog-Icerik]

  • 1
\
  • [Kod-Adi]