DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
Bir yargılama sonucunda, mahkeme kararının yazıldığı ve taraflara verilen, imzalı ve mühürlü resmi belgeye İLAM adı verilir. İlama dayanılarak yapılan icra takibine ilamlı icra takibi, ilam olmaksızın alacaklının icra dairesine başvurarak yürütülen icra takibine ise İlamsız İcraTakibi adı verilir.
İcra ve İflas Kanunu’ nda üç tür ilamsız takip türü öngörülmüştür. İlamsız üç takip türü:
· Genel Haciz Yoluyla Takip,
· Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip ve
· Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi’ dir.
Para alacakları veya teminat alacakları için genel haciz yoluyla ilamsız takip yoluna başvurulabiliyor olsa da çoğu zaman teminat alacakları için bu yola başvurulmamaktadır.
Takibi başlatmak için alacağın mutlaka bir belgeye/senede dayanmasına gerek yoktur. Rehinle temin edilmemiş olan ve/veya bir kambiyo senedine de dayanmayan para alacakları için alacaklılar genel haciz yolu ile ilamsız takibe başvurabilir. Eğer alacak bir belgeye/senede dayanıyorsa alacaklı, takip talebi ekinde o belgenin/senedin aslını veya kendisi veya vekili tarafından onaylı ve borçlu sayısından bir fazla örneğini icra dairesine sunmalıdır.
Genel haciz yolu ile takip gerçekleştirebilmek için alacağın rehin yöntemiyle temin edilmemiş olması şartı bulunmaktadır. Alacağını rehin yöntemiyle temin etmiş bir alacaklı kural gereğince genel haciz yoluyla takibe başvuramaz. Rehin varsa öncelikle rehine başvuracak, rehin borcun tamamını ödeyemezse genel haciz yoluyla takip gerçekleştirilecektir.
Para Alacağı, Özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanıyorsa genel haciz yolu ile takip gerçekleştirilebilir. Alacak yabancı para birimi ise,talep edilen kur tarihi belirtilerek yabancı para üzerinden takip işlemi yapılır.
Genel haciz yolu ile ilamsız takipte, takibi başlatmak için başvurulacak genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim adresi bakımından yetkili olan icra dairesidir. Sözleşmeden doğan alacaklar için,sözleşmenin uygulanacağı yer ve/veya sözleşmenin yapıldığı yer bakımından yetkili icra dairesinde de takip başlatılabilir.
Borçlu ve alacaklının her ikisinin de tacir olması durumunda sözleşmede kararlaştırdıkları yetkili icra dairesi de genel haciz yolu ile ilamsız takibin başlatılabileceği icra dairesidir.
Genel haciz yoluyla ilamsız takip;alacaklının veya vekilinin icra dairesine başvurarak vereceği takip talebi ile birlikte başlamakta ve ilgili takip talebi üzerine icra dairesi tarafından borçlu kişiye bir ödeme emri gönderilmektedir. ( Alacaklı, İcra İflas Kanun’unun 58.maddesi uyarınca takip talebini (var ise ekleri ile birlikte) hazırlar ve yetkili icra dairesine sunar. Takip talebi ile birlikte belirli harç ve masrafların da icra dairesine yatırılması gerekir. )
İcra İflas Kanun’unun 60.maddesine göre ödeme emrinde borçluya;
· Borcun yedi gün içerisinde ödenmesi,
· Ödeme emrine aynı yedi gün içerisinde itiraz edebileceği,
· Ödeme emrine yedi gün içerisinde itiraz edilmez ise borçlunun aynı süre içerisinde mal beyanında bulunması gerektiği,ve
· Yedi gün içerisinde borç ödenmediği gibi itiraz da edilmemişse icra işlemlerine devam olunacağı ihtar edilir.
Yedi günlük süre ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Hukuki sonuç doğurabilmesi için ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerekir.
Ödeme emri usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilen borçlu, ödeme emrine itiraz edebileceği gibi itiraz da etmeyebilir.
Borçlu, yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itirazı borca itiraz ve/veya imzaya itiraz şeklinde yapabilir. Borçlunun yedi gün içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi halinde icra takibi durur.
Duran takibe devam edilebilmesi için alacaklı tarafından genel mahkemelerde itirazın iptali davası veya icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılması gerekir.
Alacaklının bir senede/belgeye dayalı olarak bir takip başlatmış olması halinde borçlu bu senette/belgede yer alan imzaya itiraz ederse takibe devam etmek isteyen alacaklının icra mahkemesinde Kanun hükümlerine göre geçici olarak itirazın kaldırılmasını talep etmesi gerekir.
Borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmemesi ve borcu da ödememesi halinde takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesinin ardından borçlu borcunu ödemez ise alacaklı talebi doğrultusunda borçlunun borcuna eşdeğer miktarda malları haczedilir. Haczedilen mallar alacaklı talebi üzerine satılarak alacaklının alacağı ödenir.
(Alacaklının, borçlunun haczedilen mal varlığından alacağını tahsil edebilmesi için; hacizli taşınır mallar için haciz tarihinden itibaren altı ay içerisinde, hacizli taşınmaz mallar için ise haciz tarihinden itibaren bir yıl içerisinde satış masrafını yatırarak satış talep etmesi gerekir.)
Eğer, alacaklı borçlunun yeterli malı bulunmaması sebebiyle alacağını alamaz ise alacaklıya bir aciz belgesi verilir.
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]