DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
Çekişmeli boşanma davası, TMK madde 166/3’ de düzenlenmiş anlaşmalı boşanma davası dışında kalan, her türlü boşanma nedenine dayalı olarak açılan ve eşler arasında boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda bir anlaşmanın bulunmadığı boşanma davalarıdır.
Eşler birçok nedenden dolayı boşanma davası açabilirler. Kanunda özel boşanma sebepleri sınırlı sayıda sayılmıştır.
Özel boşanma sebepleri:
TMK 161. maddesi Zina sebebiyle boşanma,
162. maddesi Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenleri ile boşanma,
163. maddesi Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma,
164. maddesi Terk sebebiyle boşanma,
165. maddesi Akıl hastalığı sebebiyle boşanma,
166. maddesi ise; evlilik birliğinin sarsılması şeklinde düzenlenmiştir.
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Çekişmeli boşanma davasında koşulları oluştuğu sürece maddi tazminat, manevi tazminat, nafaka talep edilebilir.
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK madde 174)
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK madde 175)
Çekişmeli boşanma davalarında yargılama uzun sürmektedir.Anlaşmalı boşanma gibi tek celsede tamamlanmaz. Çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına göre daha uzun süren ve daha meşakkatli bir süreçtir. Süreç boyunca takip edilmesi gereken birtakım detaylar bulunur. Bu detayların takibi için konusunda uzman bir avukatla ilerlemek gerekir.
Boşanma davası açıldıktan sonra hâkim dava süresince ortaya çıkabilecek olumsuz durumlara karşı geçici önlemler almak zorundadır. Bu geçici önlemler arasında eşlerin barınma, geçinme, müşterek çocukların eğitim v.b. masrafları için nafaka tedbiri yer almaktadır. Eşler arasında şiddet durumu söz konusu ise hâkim 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu’ na göre diğer eşin kendine belirli bir mesafeden fazla yaklaşmamasına yönelik mahkemeden geçici hukuki koruma talep edilebileceği gibi kendisini iletişim cihazlarıyla dahi rahatsız etmemesi yönünde geçici koruma tedbirleri verebilir.
Genellikle kadınların başına gelmesine karşın münferit de olsa bu tarz saldırı, tehdit, taciz gibi durumlarla karşılaşan boşanma sürecindeki erkekler de uzaklaştırma talebinde bulunabilirler.
Boşanma davasındaki en önemli husus boşanma nedenine sebep olan olaylar veya olgulara yönelik iddia edenin, karşı tarafın kusurlu olduğunu veya kendisinden daha kusurlu olduğunu ispat etmesidir. Tazminat,nafaka, hatta mal paylaşımı gibi boşanmanın sonuçlarını kusur durumu etkilediğinden karşı tarafın daha fazla kusurlu olduğunun ispatlanması çok önemlidir.
Hakim, dava sonucunda tazminata veya paylaşıma konu olacak malların yönetimine ilişkin dava devam ederken tedbir kararı verebilir. Yine şartları mevcutsa davanın sonuçlanması beklenmeksizin mahkeme tarafından eşlerden biri lehine tedbir nafakası ödenmesine hükmedilebilir.
Eğer evlilik birliği içerisinde müşterek çocuk bulunmakta ise yerel mahkeme velayetin kime bırakılacağına karar verirken bütün unsurları göz önünde bulundurur. Tarafların ekonomik ve psikolojik durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, eğitim durumu, çocuğun iradesi, pedagog raporu ve tüm unsurları göz önünde bulundurarak hakim velayetin kimde olacağına karar verir.
Velayet konusunda en önemli husus; çocuğun üstün yararıdır. Çocuk maddi manevi kimin yanında daha iyi şartlara sahip olacaksa velayet ona verilir.
Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde,çocuğun yararına üstünlük tanınır.
Boşanma sonrasında ortak velayet kararı da verilmektedir. Ortak velayet tarafların boşandıktan sonra müşterek çocuğun bakımı, korunması, eğitimi, öğretimi, vb. tüm konularda, anne ve babanın eşit hakka sahip olması demektir.
Dava sonucunda çocuğun velayetinin taraflardan birine bırakılması halinde de diğer tarafa çocukla kişisel ilişki kurma hakkı tanınmaktadır.Velayete ilişkin şartlarda bir değişiklik olduğu durumda da ebeveynlerin,velayetin değiştirilmesi yönünde bir dava açması da mümkündür.
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]