• Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Çalışma Alanlarımız
    • Aile Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • İcra iflas Hukuku
    • Tazminat Hukuku
    • Yabancılar Hukuku
    • Sağlık Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Bilişim Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • İş Hukuku
    • İdare Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Miras Hukuku
  • Avukattan Notlar
  • İletişim

BOŞANMADA TAM KUSURLU EŞİN DAVA HAKKI

  • Anasayfa
  • -
  • BOŞANMADA TAM KUSURLU EŞİN DAVA HAKKI
BOŞANMADA TAM KUSURLU EŞİN DAVA HAKKI
Av. Asile Betül YAYLA Av. Asile Betül YAYLA 25.04.2020

BOŞANMADA TAM KUSURLU EŞİN DAVA HAKKI

Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmaktadır.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 18/02/2008 tarihli 2007/20815E,2008/1713Kararında:

“Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.

Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekir.” Denilmiştir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 18/02/2008 tarihli 2007/20815E, 2008/1713Karar Sayılı İçtihatı

• BOŞANMA ( İsteyebilmek İçin Tamamen Kusursuz ya da Az Kusurlu Olmaya Gerek Olmayıp Daha Fazla Kusurlu Bulunan Tarafın Dahi Dava Hakkı Bulunmakla Beraber Boşanmaya Karar Verilebilmesi İçin Davalının Az da Olsa Kusurunun Varlığı Gerektiği )

• KUSUR ( Boşanmayı İsteyebilmek İçin Tamamen Kusursuz ya da Az Kusurlu Olmaya Gerek Olmayıp Daha Fazla Kusurlu Bulunan Tarafın Dahi Dava Hakkı Bulunmakla Beraber Boşanmaya Karar Verilebilmesi İçin Davalının Az da Olsa Kusurunun Varlığı Gerektiği )

• AZ KUSURLU EŞ ( Boşanmaya Karşı Çıkarsa Bu Halin Tespiti Dahi Tek Başına Boşanma Kararı Verilebilmesi İçin Yeterli Olamayacağı )

• HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Boşanma - Az Kusurlu Eşin Karşı Çıkması Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olmalı Eş ve Çocuklar İçin Korunmaya Değer Bir Yararın Kalmadığının Anlaşılması Gerektiği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Eşlerden Beklenmeyecek Derecede Temelinden Sarsılması Tamamen Davacının Tutum ve Davranışlarından Kaynaklandığından Boşanma İsteminin Reddi Gereği )

4721/m.166/2

ÖZET : Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.

Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı kocanın eşine şiddet uyguladığı , müşterek konutu terk ederek birlik görevlerini yerine getirmediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır.Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.

Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesikaçınılmazdır.

Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır. ( TMK. md. 166/2 )

Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2008 gününde oy birliğiyle karar verildi.

[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]

SON MAKALELER

ETİKETLER

Çalışma Alanlarımız

  • Aile Hukuku
  • Miras Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • Gayrimenkul Hukuku
  • SağlıK Hukuku
  • Bilişim Hukuku
  • İdare Hukuku

İletişim

  • 0 532 380 61 44
  • info@asileyayla.av.tr
  • Reşatbey Mh. Türkkuşu Cd. Günep Panaroma İş Merkezi B Blok Kat:10 Daire:1002 01120 Seyhan / Adana

Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu  © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

Brunsia Web Architects
[Kod-Blog-Baslik]

[Kod-Blog-Baslik]


DEVAMINI OKU
[Kod-Blog-Icerik]

  • 1
\
  • [Kod-Adi]